HABER: ZEYNEP BOZUKLU/ KAMERA: EYLEM LADİN DEĞER
Ankara Eğitim-Sen Şubeler Platformu, Köy Enstitüleri anısına Zafer Çarşısı Güzel Sanatlar Galerisi’nde resim-heykel sergisinin yedincisini düzenledi. Etkinlikte, 125 sanatçıya ait resim ve heykeller 27 Mart-05 Nisan günleri arasında ziyaretçilere açık olacak.
Ankara Eğitim Sen Şubeler Platformu’nun, bu yıl yedincisini düzenlediği Köy Enstitüleri’ni anma sergisinde 125 sanatçının eserleri yer aldı. Eserler, 5 Mart’a kadar sanatseverler ile bulşacak.
Sergi açılışında konuşma yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, şunları söyledi:
“KÖY ENSTİTÜLERİ, DÜNYADA BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR PRATİĞİN ADIDIR”
“Bugünün bu şekilde düzenlenmesi ve bunun geleneksel hale getirilmesi, bu çalışmaların köy enstitülerinin kuruluş ve onun geleneğiyle bütünleştirilmesi hepimiz için çok anlamlı, çok değerlidir. Çünkü köy enstitüleri, bu topraklarda, Anadolu’da ve dünyada benzeri görülmemiş bir pratiğin, bir eğitim pratiğinin adıdır. O yönüyle çok kıymetli ve çok değerlidir. Şimdi 1940’larda köylerinden yırtık pırtık elbiseleriyle, köylerinden çıkan çocukların aslında çok büyük bir kanat çırpışıdır. Kanadı kırık bir şekilde köy enstitülerine gitmiş bu çocuklar orada aldıkları eğitim, oluşturdukları gelenek ve kültürle aslında Anadolu’nun her yanına adına ‘aydınlanma’ denilen bir kanat çırpınışı ve aydınlanma meşalesinin yakılmasının adıdır köy enstitüleri. Köy enstitüleri bu topraklarda Anadolu’nun her köşesine gericilik yerine aydınlanmayı, ilericiliği, çağdaşlığı çalışmayı, üretmeyi, bir arada olmayı, kardeşliği, kardeşçe yaşamayı, bu topraklara yaymanın, Anadolu’da farklı bir güneşle uyanmanın ve uyandırmanın adıdır köy enstitüleri. O yüzden köylerinden yırtık elbiseleriyle evlerinden kanadı kırık bir kuş gibi çıkarken bu çocuklar ama ülkeye adı aydınlanma denilen çok güzel bir elbise diktiler ve giydirdiler.
Köy enstitüleri, bu topraklardaki eğitim emekçilerinin, eğitimin demokratikleştirilmesi mücadelesi, devrimci, demokratik iş mücadelesi, devrimci öğretmen mücadelesinin de aslında bir anlamda başladığı ve başlatıldığı yerlerdir.
“BİZ, KÖY ENSTİTÜLERİNİN TEKRAR BU TOPRAKLARDA EĞİTİM PRATİĞİNİ YAŞATMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”
Özellikle o dönemde bu eğitim emekçilerinin aydınlanmacı mücadelesinde de birçok eğitimci arkadaşımız maalesef faşist çetelenirce katledilmiştir. O yüzden bugün onları da bir kez analım. Bugün aramızda köy enstitülü olup da yaşayan çok az öğretmenimiz var. Onlara sağlıklı ömürler ve yaşlar diliyoruz. Hayatlarını bu mücadele köy enstitülü ve beraberinde bugün bu mücadeleyi sürdüren arkadaşlarımızı da saygıyla, sevgiyle yad ediyor ve anıyorum. Bugün buradaki katılım gerçekten çok anlamlı çok ve bunun geleneksel hale getirilmesi de çok önemli. Biz de köy enstitülerini tekrar bu topraklarda eğitim pratiğini yaşatmak için mücadele ediyoruz. Vakıf oluruz olmayız. Ama bugün köy enstitüleri ile ilgili onları anlatan bir cümle kurmak istersek o da şudur; Bu çok uzun soluklu çok keyifle okunan bir roman ve hiç bitmeyecek bizim için bu topraklarda bir senfonidir.”